Senle yollarımız ayrıldıktan sonra o kadar sessiz ağlardım ki, bazen kendim bile farketmezdim ağladığımı. çoğu zaman anılarımıza saklanırdım; insanların içine çıkınca da hep güçlü, o başı dimdik çocuğu oynardım.
Ben hep kendimi sana nasıl sevdiririm diye düşündüm. Hiç kimsen yoksa kendini sevdirmek zorundasındır...
Kız arkadaşlarıyla kavga eden arkadaşlarımı can kulağıyla dinliyorum bu ara, oysa biz tartışırken bile susardım ben senle kavga etmek ne kelime sana cevap vermek bile sana olan sevgimi sorgulatırdı bana...
Arkadaşlarım bütün o kavgalardan sonra dönüp barışırlardı kız arkadaşlarıyla her şey affedilmiş, eski günlere dönmüşlerdi. Çünkü bir sevgilinin kalbi her zaman sevgilisine aitti.
Benim Hiç Kalbim Olmadı...
Geceleri serin havalarda ve sadece karanlığa doğru yürüdüğüm de anlayabiliyorum artık bazı gerçekleri, senin içinde hiç olmayışımı yada olamayışımı mı tek çözemediğim soru işareti bu kaldı senden geriye.
Hani içinde birine söyleyemediğin bir söz kalır yada birine atılmamış bir adım, yapılmamış yarım kalmış iş gibi... Öyle kaldın işte sen içimde, sonuna üç nokta eklediğim girişi, gelişmesi olan ama sonu hiç olmayacak bir kompozisyon gibi kaldın içimde bir yerlerde.
Bu aralar rüyamda nedendir bilinmez kedi görür oldum. Annem kedi kısmettir oğlum dedi...
Sence de kısmete mi yormak lazım ?
Bize gelsene rüyamda gördüğüm kedileri severiz, gelirken kedi de getir.
26 Temmuz 2014 Cumartesi
19 Temmuz 2014 Cumartesi
İçime Düğümleniyorsun
Gitmekle kalmak arası bir yerdeyken hiç beklemediğim şuan bile sorsalar hala hadi canım diyebileceğim bir şey geldi başıma pardon boğazıma...
Senin hiç boğazına bir şeyler düğümlendi mi ? Bak anlatim.
Hani ne yuta bilirsin ne çıkara bilirsin arada bir yerde kalır da yutsan yutulmaz çıkarsan çıkmaz bir şeysin sen. Boğazımda bir yerlere sakladım seni, inanır mısın bir şeylerin boğazımda düğümlendiğine ilk kez keyif alır gibiyim.
İçimde düğümleniyorsun haberin yok.
Parmaklarımızın neden böyle birbirinden ayrı olduğunu senle tanıştıktan sonra anladım. Demek ki doğru insanın ellerini tutunca tamamlanıyormuş boşlukar. Senin ellerini tutunca fark ettim. Daha önde kimsenin eli bu kadar yakışmamıştı ellerime...
Sana aşkı sorsam okuduğun kitaplardan alıntı yaparsın. Ama bir insanın karşısında hiç savunmasız kalmadın sen. Sana gözleriyle hükmedecek biri hiç oldu mu hayatında ? Nereden mi biliyorum çünkü bakışlarında gizli içindekiler. Nereden mi fark ettim ?
Çünkü sen benim aynam gibisin.
Tanıştığımız güne tekrar geri dönsek şuandan ne kaybederiz diye sordum bu sabah kendime.
En kötü yine çok severdik birbirimizi...
Senin hiç boğazına bir şeyler düğümlendi mi ? Bak anlatim.
Hani ne yuta bilirsin ne çıkara bilirsin arada bir yerde kalır da yutsan yutulmaz çıkarsan çıkmaz bir şeysin sen. Boğazımda bir yerlere sakladım seni, inanır mısın bir şeylerin boğazımda düğümlendiğine ilk kez keyif alır gibiyim.
İçimde düğümleniyorsun haberin yok.
Parmaklarımızın neden böyle birbirinden ayrı olduğunu senle tanıştıktan sonra anladım. Demek ki doğru insanın ellerini tutunca tamamlanıyormuş boşlukar. Senin ellerini tutunca fark ettim. Daha önde kimsenin eli bu kadar yakışmamıştı ellerime...
Sana aşkı sorsam okuduğun kitaplardan alıntı yaparsın. Ama bir insanın karşısında hiç savunmasız kalmadın sen. Sana gözleriyle hükmedecek biri hiç oldu mu hayatında ? Nereden mi biliyorum çünkü bakışlarında gizli içindekiler. Nereden mi fark ettim ?
Çünkü sen benim aynam gibisin.
Tanıştığımız güne tekrar geri dönsek şuandan ne kaybederiz diye sordum bu sabah kendime.
En kötü yine çok severdik birbirimizi...
14 Temmuz 2014 Pazartesi
Ben Tunca
Her insan yara izlerini en derinlerde saklar da benim en kalıcı izlerim hep yüzümde kaldı, bu yüzden artık gülümseyemiyorum...
Ben Tunca
Aile bağlarını çoktan koparmış, ama en çok bir ailesi olmasını isteyen Tunca. Aşkın en acısını en tatlısını tatmış, öğrendiklerine pişman olmuş.. Öğrenmekten artık korkar olmuş Tunca.
Cenneti ve cehennemi içinde taşıyan, kendi yangının izlerini yüreğine gömmüş, cennetini içinde kaybetmiş Tunca.
Ben Tunca
Küçüklüğü oradan oraya savrulmuş, küçükken büyümüş büyümek zorunda kamış Tunca. Evim diyebileceği bir yeri olmayan kendini bir yere ait hissetmeyen Tunca. Bu yüzden sevdiği kızlara çok değer veren ve her seferinde kazıklar yiyen Tunca...
Ağlarken kendini gören, ruhen yıkılmış Tunca.
Annesinin sırık oğlu
Babasının aslan oğlu
Kardeşinin tek abisi
Kimini Tuci'si , Tucittin'i Tucit'i
Sevdiğini gözlerinde her gün ayrılık ağnını görmekten çekinen Tunca.
Ölümüne kaza namazları kılının Tunca.
Kendime Not: Doğum günün kutlu olsun Tuci...
Ben Tunca
Aile bağlarını çoktan koparmış, ama en çok bir ailesi olmasını isteyen Tunca. Aşkın en acısını en tatlısını tatmış, öğrendiklerine pişman olmuş.. Öğrenmekten artık korkar olmuş Tunca.
Cenneti ve cehennemi içinde taşıyan, kendi yangının izlerini yüreğine gömmüş, cennetini içinde kaybetmiş Tunca.
Ben Tunca
Küçüklüğü oradan oraya savrulmuş, küçükken büyümüş büyümek zorunda kamış Tunca. Evim diyebileceği bir yeri olmayan kendini bir yere ait hissetmeyen Tunca. Bu yüzden sevdiği kızlara çok değer veren ve her seferinde kazıklar yiyen Tunca...
Ağlarken kendini gören, ruhen yıkılmış Tunca.
Annesinin sırık oğlu
Babasının aslan oğlu
Kardeşinin tek abisi
Kimini Tuci'si , Tucittin'i Tucit'i
Sevdiğini gözlerinde her gün ayrılık ağnını görmekten çekinen Tunca.
Ölümüne kaza namazları kılının Tunca.
Kendime Not: Doğum günün kutlu olsun Tuci...
8 Temmuz 2014 Salı
Zamanla Yorulan Elvedalarım...
Kütüphanede tozlu raflarda uzun süredir aradığım kitabı bulduğumda fark ettim aranızda ki o benzerliği. Tozlu,eski bir kitap birine ne açıdan, ne kadar ve en garibi nasıl bu kadar benzer ki ?
Şöyle.
O eski, tozlu ve yıpranmış kitap. Aradan geçen onca zamandan sonra senle karşılaştığımızda; Kokun biraz tozlanmıştı, cildin biraz yıpranmış ama gülüşün hala romanın içinde ki hikaye gibi anlamlı, duygulu ve sürükleyiciydi...
Aslında roman bahane biliyor musun. Ben seni şu sıralar gördüğüm her şeye benzetir oldum. Geçenlerde rüzgara benzettim seni sanki tenime dokunuyormuşsun hissi verdi sabaha karşı esen sonbahar meltemi.
Sabah uykuma benzettim bu sabah seni.
Her sabah ilk hissettiğim sen duygusu gibiydi... Asla vazgeçmek istemediğim ancak zamanla benden sıyrılan o sabah uykum gibisin.
Her sabah...
Seni bu aralar hiç farkına varmadığım ama benden birer parça olan istesem de kurtulamadığım alışkanlıklarım gibisin.
Sen hiç çok emek verdiğin, her şeyden sakındığın, incitmekten kırmaktan korktuğun bir şeyden vazgeçtin mi ? Vazgeçme. O senden vazgeçerse onu bilemem.
Hatırlıyor musun ?
Gözlerimin içine bakışını ve bakarken ki o mahçup sırıtmalarını.
Ben hiç unutmadım.
Ne boktan bir şey bu.. Mutlu değilim ama üzgün de değilim.. Eksik bir şey var.. Benim bile ne olduğundan tam emin olamadığım bir şey eksik..
İçimdeki boşluğu hiç kimseye tarif edemeyişim mi,
Yoksa bunun hiç geçmeyecek olmasını bilmek mi daha acı?..
Bilemiyorum..
Şöyle.
O eski, tozlu ve yıpranmış kitap. Aradan geçen onca zamandan sonra senle karşılaştığımızda; Kokun biraz tozlanmıştı, cildin biraz yıpranmış ama gülüşün hala romanın içinde ki hikaye gibi anlamlı, duygulu ve sürükleyiciydi...
Aslında roman bahane biliyor musun. Ben seni şu sıralar gördüğüm her şeye benzetir oldum. Geçenlerde rüzgara benzettim seni sanki tenime dokunuyormuşsun hissi verdi sabaha karşı esen sonbahar meltemi.
Sabah uykuma benzettim bu sabah seni.
Her sabah ilk hissettiğim sen duygusu gibiydi... Asla vazgeçmek istemediğim ancak zamanla benden sıyrılan o sabah uykum gibisin.
Her sabah...
Seni bu aralar hiç farkına varmadığım ama benden birer parça olan istesem de kurtulamadığım alışkanlıklarım gibisin.
Sen hiç çok emek verdiğin, her şeyden sakındığın, incitmekten kırmaktan korktuğun bir şeyden vazgeçtin mi ? Vazgeçme. O senden vazgeçerse onu bilemem.
Hatırlıyor musun ?
Gözlerimin içine bakışını ve bakarken ki o mahçup sırıtmalarını.
Ben hiç unutmadım.
Ne boktan bir şey bu.. Mutlu değilim ama üzgün de değilim.. Eksik bir şey var.. Benim bile ne olduğundan tam emin olamadığım bir şey eksik..
İçimdeki boşluğu hiç kimseye tarif edemeyişim mi,
Yoksa bunun hiç geçmeyecek olmasını bilmek mi daha acı?..
Bilemiyorum..
1 Temmuz 2014 Salı
Ne demek istediğimi gerçekten anlayabiliyor musun ?
Ön sıraların birinde yalnız oturuyordu. Bazı insanlar sanki her sorunun cevabını verebilecekmiş gibi otururlar. Bunun bir yanılsama olduğunun farkındaydım ama yinede sana bir şeyler sormak istedim. Birini alıp yanına gelmek istedim ama okulun ilk günüydü ve kimseyi tanımıyordum.
Yanına gelemedim...
İlk başta tam olarak hissedemediğimiz kırılma anları var. Zamanla harap edici duygulara dönüşüyorlar. Yaralanmanın sıcaklığıyla ilk anda hissedilmeyen kurşunlar gibi. Böyle durumlarda “biraz zaman” her şeyi daha da beter ediyor. Bizi yere seren büyük sorunlar olmuyor hiçbir zaman. Bizi yere seren evdeki şekerin bitmesi oluyor, kaybolmuş bir kitap oluyor, kesilen elektrik oluyor. İkimiz de yere serilmiştik o gece. Seni ilk öptüğüm geceden bahsediyorum.
Ne demek istediğimi gerçekten anlayabiliyor musun ?
Anlamıyorsun bence anlasan şuan bu satırları bana yazdırıyor olmazdın, anlıyor olsan şuan yanımda bana güzel şeyler yazdırıyor olurdun. Güzel şeyler demişken gördüğüm en güzel şey sendin diyeceğim ama sen onuda tam manasıyla anlamayacaksın.
Sen hiç senenin 365 günü birini sevdiğin oldu mu ? kalan son 6 saatinde beni sevmene o kadar ihtiyacım vardı ki bu yüzden senle geçen her senem yarım kaldı.
Bir seneyi yarım tamamlamanın acısını yaşadın mı sen hiç ? Yaşama.
Uzun zamandır aklımda olan bazı şeyler var aslında. İnsan unutamadığı şeylerin mi dövmesini yaptırır yoksa unutmak istemediği şeylerin mi ? Dövme demişken vücuda kazınan şekillerden bahsetmiyorum, insanın içine kazıdıklarından bahsediyorum. Benim içimdeki sendenler hangi sebepten içimde ben bilmiyorum.
Sığ sularda gördüğüm güvercinlere gibisin artık. Neden güvercin dersen onları da karşılıksız sevebildiğimi fark ettim, neden sığ sular dersen insan aşkı boğazın serin sularında bırakınca daha sığ koylara yelken açıyor.
Zaman bir bıçak gibi ölü çiçekleri budadıkça, sadece geceleri yapa yalnız ve yalın ayak anlayabildiğim şeyler var. Şimdi benimde yalanlara inanmaya ihtiyacım var.
365 günü tamamladım son 6 saatim kaldı gerçekten sevebilir misin ? bu son 6 saatte beni.
Bak bu soru olarak değil.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)