Bir yerini kestiğinde ilk etapta bir şey hissetmezsin, kısa süreli şoka girersin gerçekten kesildi mi ? Neden kan yok, peki ya acı... Sonradan başlar her şey, kan sonradan akar, acı hızlanmaya başlayan hızlı tren gibi yayılır bedenine sonrası sonsuz karanlık...
Otobüsteydim boş yerler vardı ama ben ayakta gidiyordum. Seni düşünüyordum öyle çok romantik şeyler değil... boş bardağa bakmak gibi, pürüzsüz bir tene dokunmak gibiydi seni düşünmek.
Cenazemi kaldırdıkları gün çok soğuktu. Sonra hep uyumak istedim doğal sakinleştirici. Sevdiğiniz biri öldükten sonra yaşama tekrar devam etmek, emeklemeden koşmak gibi gelir insana. Hayatında tatlı yememiş birine kolanın tadını anlatabilir misin ? Ne demek istediğimi gerçekten anlıyor musun ?
Sen gittikten ben öldükten sonra en çok ellerini arar oldum. Ekmeğe benzetirdim elini. Ekmek gibi sıcakcıktı ellerin... Bu yüzdendi ellerini sıkı sıkı tutup bırakamayışlarım.
Dönüp bakmak istemediğim anlar çok fazla. Çoğunu özlediğimden bakamıyorum kimisi hatırlanmayacak kadar paramparça. Beni hiç istediğim gibi sevmemişler bunu uzun uzun anlatırdım ama anlatılmaz. Bana bir kere içten gülmüşsün bu anlatılmayacak kadar paramparça...
Elim telefona gidiyor gel buluşalım diye yazıyorum sonra gönder tuşuna basamıyorum....
Ne dersin buluşalım mı ?
Her sabah aynı yastıkta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.