16 Mayıs 2014 Cuma

GİTTİN!

Sen gittin kokun odamda bir yerlerde hala, bazı geceler kokunu ciğerlerimde hissedebiliyorum. Fazda uzağa gitmiş olamazsın ruhun hala bu kadar sıcakken

Küçükken tek başıma yatamazdım, annem ben korkmayım diye bir hikaye anlatmıştı.

Her iki omzumuzda da birer melek olurmuş geceleri biz uyurken soldaki bizi korur ve dua edermiş tanrıya, sağ taraftaki ise günahlarımızı sevaplarımızı yazarmış.

Çocuk aklı işte hiç sol omzuma yatamazdım ben küçükken, melek ezilir bir şey olur da beni koruyamaz diye, hep sağıma yatardım, uyumadan önce sol omzuma öpücük kondururdum aklımca meleğime iyi geceler diliyorum işte...

Sol omuzundan öpüyorum...

Artık yoksun;

Gittin, belkide sen bana gitmek için gelmiştin... 

Bir çiçeğin güzelliğini veren köküdür. O sevdiğin renklerini kökünden alır. Ama hiçbir çiçeğin kökü aklımıza gelmez. Ve hiç kimse çiçeklerin köklerini sevmez. Aşkta da bu böyle... Sadece yapraklarım da kalmamalıydın, köklerime de inmeliydin, onları da sevmeliydin. Çirkin olsalar bile beni ben yapan onlardı çünkü. Keşke yapraklarımı öperken, köklerimi de sulasaydın böyle sararıp solmazdım.

Unutma, Geç yağan yağmurlar hayat vermez kurumuş çiçeklere...

GİTTİN!

Bak bir masal nasıl sığıyor bir kelimeye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.