Hiç monoton gittiğini hissettin mi ? bir şeylerin. Her gün dünün aynısı sanki, her gün tekrar ediyorum kendimi. Yediğim yemek soluduğum hava, aklımdan geçen ucu sonu olmayan, cevapları hiç verilemeyecek sorular...
Her gün bu maratonda sıkışmışlığın verdiği acıyı tatmak ister miydin ?
Gün sana başlıyor aslında her soru senli şeyler fısıldıyor kulağıma, sana başlayan bir kitap yazmak istesem ön sözü bir kaç cilt olur sanırım, onunda kafamda ki sorular gibi sonu gelmez büyük ihtimalle.
Oturuyorum, karşıma seni oturtuyorum en çok gülüşünü özlüyorum, en çok başkasına gülüşünden nefret ediyorum. Bir gülüş hem acıtıp hem sevdirir mi ? kendini.. Olur işte.
Bazı şeyleri unutmak için çaba sarf ediyorum inanır mısın ?
Günün birinde tüm bu acıları yaşamamış olmak adına sevdiğin kişinin hiç var olmamış olmasını diledin mi ? Sen hiç...
Sana yazmak isteyip yarıda kalan her cümlede yaşadığım o özlem krizini, sayfaları nasıl yırttığımı, özlemin şiddetinden, nasıl soluğumun kesildiğinden sana hiç bahsetmedim
Ve
Sen bu kadar özlendiğini hiç bilmedin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.