25 Şubat 2022 Cuma

Bir Kahve…

Her şey bir kahve ile başladı aslında, kokusu hala burnumun direğini sızlatır. Bir hikayenin başlangıcı nasıl kahve ile başlayabilir ki, anlatayım.


Henüz kavrulmamış kahve çekirdeği gibiydik öncesinde birbirimize karşı acı, sonra öğüttük bir birimizi, kavrulduk, o ateşte yanmayan bilmez.


Sonra biraz sıcak suda demlendik, birbirimizin filtrelerinden geçtik, özümüz özümüze karıştı, biz olabildik, her şey bir kahve ile başladı aslında, nasılı mı? Anlatmaya devam edeyim.


Bir fincanda birleştik, iki dudak arasından geçtik, birer kahve içtik 40 yılın hatrı kaldı sevdanın. Anlatabiliyor muyum? Gerçekten anlayabiliyor musun?


Bir kahve kokusunda seni aramak…

14 Temmuz 2020 Salı

Yaşlanan Birgün Bugün

Koca bir hayatı geride bırakmış ama bir adım bile gidememiş gibiyim. Gibisi fazla. Issız bir tarladan tek başına gece yarısı geçmişim de bir dolu 31 yılı geride bırakmışım meğersem. Aşkı, sevgiyi, karamsarlığı ve adını koyamadığım bir ton duyguyu tatmışım birazı damağında kalmış... Şekeri keskin bir üzüm yemişim şekerin yanığı 31 yıl hiç gitmemiş gibi. Gibisi biraz fazla. 

Hissedilen her şeye cümle kurulmuyor bazen...

Bir varmışım, bir yokmuşum, yaşlanan bir gün bugün...

#31


4 Haziran 2019 Salı

Yere Düşen Kabuklar

Bir kadın nasıl sevilir? Bazen sadece bakarak sevilir, bazen gözlerin kapalıyken, bazen kafanı yastığa koyduğunda sevilir. Günün alelade bir saatinde hiç gereği yokken gökyüzüne bakarken bile sevebilirsin... 

Bir kadın nasıl sevilir? Bazen yanındayken, bazen fizan kadar uzakken sevilir. Bazen boş bir duvara bakarken bile... görmediğin yere desenini çizerken de sevilir. Bazen sabaha karşı 5 gibi seversin, bazen onu sevdiğin şehre henüz güneş doğmamıştır bile sen onu sevdiğinde.

Bir kadın nasıl sevilir? Sevmek kelimesi ağır bir laf; kimisi altından kalkar, kimisi altından kalkar.

Bir kadın nasıl sevilir? Bazen izlediğin bir filmin bir sahnesine denk geldiğinde seversin, bazen birlikte dinlediğiniz bir şarkıda seversin. Uyurken bile sevebilirsin. 

Yürüdüğünüz yollarda adımlarınızı anımsarken seversin, İçtiğiniz bir fincan kahvede hatırı kalır sevdanın, uğruna bilerek kaybettiği bir tavla masasında seversin.


Mazisi olan sokaklardan geçerken adımlar yavaşlar...

En çokta o an seversin...


6 Haziran 2018 Çarşamba

Karalama

Geri dönüşü olmayan sokaklara girdim, inişi olmayan yokuşları sensiz çıkıyor, attığım her adımda eksiliyorsun...

İhtiyaç halinde camı kırınız ibaresini arıyorum ama hiçbir teselli sen kadar güçlü değil.


En sevdiğimiz şarkıyı dinlerken nakaratı artık başkası için mırıldanıyormuş gibi, oturduğumuz o evde artık bizim anılarımız yokmuş gibi, sessiz sedasız gidişin aslında başkasına gidişinmiş gibi, gibisi fazla.

Çok sevdiğim bir manzarada seni hayal etmeye çalışırken, senin o manzarada başkasına gülüşünmüş gibi, kaldırım çizgilerine basmadan geçtiğimiz yolları artık başkasıyla tavaf ediyormuşsun gibi, seni sana anlatmaya kalkışlarımda, senin kendini başkasına anlatıyormuşsun gibi, gibisi fazla.

Bir Ankara kedisi gibi sağırım her şeye, senin deseni olmayan her yere onu çizişlerinden beri, anı olarak kalmamı istediysen beni unutma ama bir o kadar da hatırlama, eski bir anı olarak kalmamı istemediysen deseni olmayan her yere onu karalama. Bu bir karalama.







20 Şubat 2017 Pazartesi

Aslı olmayan ihtimaller

Hayatta doğruları hep başkaları tarafından yanlış anlaşılmış bir karakteri oynuyorum...

Bir tutam gülücük ekle yemeğe, biraz şımarık tavırlar, azıcık sevginden katmayı ihmal etme işte sana mutluluk. Formülü bu kadar basitken kaybettik birbirimizi...

Kelebeklerin uçmayı unuttuğu sabah kaybettim seni, senden sonra her gün pazartesi sendromu gibi gelmeye başladı. Yemek tatsızlaştı, içtiğim su bulanıklaştı, kireç gibi bir tada büründü hayatım.

Onlara benden bahset.

Bir şekilde yol alıyoruz, üstüme giydiğim yalancı ifadelerle dolanıyorum hayatıma giren hayatlara, hepsine aynı yalanı söylüyorum, doğruyu bir tek sen biliyorsun.

Ben senin kadar kimseyi sevemiyorum.

"Seni benim kadar seven oldu mu diyenler olacak hayatında.... Onlara benden bahset...."

En çok kendini sevmeyen kadından korkmam gerektiğini bana, en çok beni sevdiğini söyleyen kadından öğrendim.


28 Ekim 2016 Cuma

Havada kalan cümleler

Bir çocuğun elinden kayıp giden balon gibi gittin. Seni kaybedişimin kaçıncı sabahına uyandım bugün... Odamda hala ayak seslerin var.

Yaşlı bir adamın gençliğini aradığı yaşlı gözler gibi arıyorum seni, bütün suretleri sil ne fayda baktığım her yerde gülüşün var.

Gittin...

Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.


Ağlayamadım...

Sen benim hayat bahçem, sen benim sabah güneşim, sende benim çocukluğum, umutlarım var.

Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz...








15 Temmuz 2016 Cuma

Ben Tunca Vol.2

Ben Tunca;

Acıtan, sancıtan, kanatan yaşanalı yıllar geçmiş hatırası dün gibi anılar...

Ben kimim? nereden geliyorum, ömrümün bahçesine günde kaç çiçek dikiyorum? her gün aynada kendime kaç kez selam veriyorum? evimin hangi odasında ölmek istiyorum? inan bende bilmiyorum.

bir nefes alımı kadar hızlı geçti, bir göz kırpması kadar hızlı geçiyor verilen bu yaşam. Ağır çekimde izliyorum geçmişi onca yıl geçmiş hepsinin üstünden, hepsi sanki dün gibi yaşanan mutlu, mutsuz anlar.

içimde biraz burukluk, biraz heyecan ve bir tutam umut var. Nedendir bilinmez hala yeni başlangıçlar yapar gibiyim aslında çoktan bitti girdiğim o yollar.

Karıştı yarınım, bitti dün, tedirgin bugün.

#27