14 Eylül 2014 Pazar

Derin Bir Nefes Alır Gibi

Uzun yolculukları hiç sevmemişimdir en çokta senle o sonu hiç gelmeyecek gibi çıktığımız yolculuktu beni en çok yoran, senden sonra hep kısa mesafe yollara gittim ben.

Seçtiklerin vazgeçtiklerine değmeli her zaman, terazinin kantarına bir seçtiğini bir vazgeçeceğin şeyi koy dedi geçenlerde bir arkadaşım, ne kadar komik. Bir şeyi başka şeyle kıyaslamaya başladığında zaten çoktan vazgeçmişsindir.

Vazgeçtin...


Senle iken hafızamı kaybetmekten korkardım, şimdi ise içinde senin olduğun birkaç şeyi unutmak için neler vermezdim. Aslında anılar anıları ölümsüz kılar; fakat unutmak, sağlıklı bir zihne ön ayak olur. Unutmak iyidir

Beni unutma...

Gene uzaklara daldığım bir anda yakaladım kendimi, bu aralar çok dalar oldum derin boşluklara, pişman mıyım ? diye çok kafa yoruyorum.

Aslında her seçimin özünde pişmanlık yatar.

Geçmişe dönsem tekrar yapacağım en büyük pişmanlığımsın.

Aşk bazen derin pişmanlıklar ve hayal kırıklıkları içeren bile bile lades olduğumuz duygu karmaşası.

Lades gibi aklımdasın, derin bir nefes alır gibi...